HAKKIMDA
Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Pek tabi. 1986 Tokat doğumluyum. Son derece kafası karışık çalkantılı ruhsal dünyama karşıt olarak fiziksel dünyada son derece sıradan ve macerasız diyebileceğim bir çocukluk ve büyüme süreci geçirdim. İnsan doğasını anlamaya yönelik iflah olmaz bir ilgim olduğundan benim için psikolog olmaktan başka çıkar yol yoktu diyebilirim. Bunu anladığımda okulumu bırakarak sıfırdan psikoloji okumaya karar verdim ve hayatımda verdiğim en isabetli bu karar sonucunda bugün mesleğimi severek yapıyorum.
Çeşitli savunma sanatları ile profesyonel olarak meşgul olup ileri düzeyde çalıştım ve iki yıl kadar ders verdim.
Beşeri bilimlere, felsefe ve edebiyata son derece düşkün olup vaktimi büyük ölçüde bu alanlarda okuyarak ve farklı mahlaslarla üreterek geçiriyorum. Dışarıdan hala son derece sakin ve macerasız görünen yaşantımı istikrarlı şekilde devam ettiriyorum.
Eğitiminizden bahseder misiniz?
Tokat Anadolu Öğretmen lisesi çıkışlıyım. Marmara Üniversitesinde son sınıftan terk ettiğim bir öğretmenlik eğitimi sonrası Arel Üniversitesi'nde Üstün Başarı Bursu ile Psikoloji okudum ve Yüksek Onur Öğrencisi olarak mezun oldum. Klinik Psikoloji uzmanlığımı yine Arel Üniversitesinde tamamladım. Şimdilik daha fazla bir akademik uğraş planlamıyorum.
SÜRE
Seansların süresi ne kadar?
Seans süreleri standart olarak 50 dakikadır. Bu süre probleme göre değişiklik göstermez. Çok çok istisnai durumlar haricinde bu süre dakika olarak dahi uzamaz. Bu süreye sadık kalınması terapi sürecinin önemli bir parçasıdır. Seans süreleri ödeyeceğiniz ücretten bağımsızdır. Her hangi bir ücret karşılığı uzatılamaz veya kısaltılamaz.
Haftada kaç gün geleceğim?
İstisnai durumlar haricinde haftada bir görüşmeden daha azı önerilmez. İmkanlar dahilinde haftada iki verimliliği oldukça artırır. Seansların sıklığı sürece ve soruna göre birlikte değerlendirilir.
Süreç ne kadar, kaç seans devam edecek?
Bilemeyiz. Bu yakınmalarınızın ne olduğuna, ulaşmak istediğiniz mesafenin uzaklığına ve adımlarınızın büyüklüğüne göre değişiyor.
Ancak çoğu durumda sonuç almak için gereken seans sayısının tahmin ettiğinizden daha fazla bazen daha az olduğunu söyleyebilirim.
Her hafta ve aynı gün saatte gelmem şart mı?
Çoğu durumda evet. Düzenlilik son derece önemli. Başlarken birlikte haftanın bir günü ve saati belirlenir. Ve tekrar konuşulmaksızın bu gün ve saate karşılıklı olarak sadık kalınır. Çok önemli durumlar haricinde gün ve saat değişmez. Düzenli gelemeyeceğiniz bir gün ve saate randevu oluşturmamanızı beklerim. Böyle bir olasılık söz konusu ise terapiye hiç başlamamanızı rica ederim.
Randevuya gelemezsem ne olur?
Siz gelmeseniz bile sizin saatinizde bir başka randevu alınmaz, randevu saati her halükarda size ayrılmış bir saattir.
Çok hayati bir durum haricinde randevuya gelemeyeceğiniz taktirde en az 48 saat önce bildirmeniz gerekir. Daha geç haber verilmesi halinde o seansın ücretinin ödenmesi beklenir.
Randevuların peş peşe veya yoğun şekilde aksatılması halinde süreç sonlandırılır.
ÜCRET
Seans ücreti ne kadar?
Seans ücreti hakkında telefon ile bilgi alabilirsiniz.
Seans ücreti neden pahalı?
Bu tamamen göreceli bir durum. Seans ücreti sizin için pahalı geliyorsa aşağıdaki kısmı savunma olarak değerlendirebilirsiniz: Öncelikle eğitim süreci çok maliyetli. İstanbulda ofis giderleri yüksek. Vergiler, sonu gelmeyen resmi ödemeler. Bitmeyen kendini güncel tutma maliyeti... Muhtemelen birçoğumuz kendi aktif terapi sürecine ortalama bir seans ücretinin çok daha fazlasını ödüyor. Verimli şekilde takip edebileceğimiz kişi sayısının sınırlı olması da bir başka etken.
Seans ücreti neden ucuz?
Bu büyük ölçüde göreli bir mesele. Ancak terapi uzun süreli bir uygulama ve devamlılık, süreklilik önemli bir husus. Toplumun tamamının terapiye ulaşabilir olması şu aşamada çok olası görünmese de ücretlerin makul düzeyde tutulması toplumun daha geniş bir kesiminin terapiye ulaşabilmesini mümkün kılıyor. Terapi ücretlerini toplum gerçekleriyle bağdaşmayan ölçüde yüksek tutmaktansa gerektiği noktalarda ek gelir kaynaklarına güvenmeyi tercih ediyorum. Ayrıca toplumun sadece yüksek gelirli kesimine hizmet vermenin uzun vadede toplum gerçeklerine ve sorunlarına karşı beni körleştireceğine ve mesleki gelişimime, insanları kavrayabilme kapasiteme zarar vereceğine inanıyorum. Dolayısıyla ücretlendirmeyi, biraz zorlanarak da olsa toplumun orta-alt gelir grubundaki insanların da ulaşabileceği bir çizgide tutmaya gayret ediyorum.
Ücrette indirim yapar mısınız?
Mümkün. Bu konuda ben de bir kaç kişiden oluşan uygun ücret kontenjanı kotası uyguluyorum. Bu kotada yer olması halinde uygun ücret dahilinde görüşme yapabiliyorum. Bu kota toplam hasta/danışan kotamın bir parçasını oluşturduğu ve prensip gereği fazladan bir kişi alamayacağım için bu kotayı birkaç kişi ile sınırlı tutmam gerekiyor.
Bununla birlikte böyle bir sürece giren kişinin bu sürece maddi ve manevi olarak hissedilebilir bir yatırım yapması ve dolayısıyla süreci hayatında önemli bir noktaya koymasının süreçten verim alabilmesi için gerekli bir ön koşul olduğuna inanıyorum.
Mali durumum özel için elverişli değil?
Devlet hastanelerinde ve diğer devlet kurumlarında psikolog desteğine başvurmak ve düzenli destek almak son derece sıkıntılı bir konu ne yazık ki. Önemli bir ihtiyaç olmasına karşın imkanlar sınırlı, personel az, prosedür çok. Ayrıca çoğu devlet kurumunda meslektaşlarımızın mesleki uzmanlıklarını kullanmaları farklı şekillerde engelleniyor ve özlük hakları konusunda ciddi sıkıntılar var. Bu kanallara yönlendirme yapmak isterdim ancak bu konuda pek inançlı değilim. Bu konudaki taleplerinizi uygun platformlarda dile getirmeyi ihmal etmemeniz orta uzun vadede son derece önemli.
Takipte Kalın